Batıl inançların çıkış noktasından, günümüzde hâlâ buna inanmayı tercih eden insanlara kadar konuştuk. Takımların kazanmasına olan etkimizden, merdiven altından geçmeden tırnak kesmeye kadar pek çok önemli konuyu ele aldık. Konuşurken birimizin batıl, diğerimizin buna inançlı olduğunu fark ettikten sonra kara kedileri dışladık, ayrıştırdık ve örseledik.

Bodoslama, ansızın, plansız bir şekilde başladığımız 3. sezonda, sanmayın ki gerçekten de o kadar bodos, ansız ya da plansızız. Planlarımız ve konularımız hazır; sadece ne zaman gerçekleştireceğimiz konusunda ufak sürtüşmelerle doluyuz.

Ho ho ve ho, iki sezon arası gelen özel bölümlerin tadı Noel Baba'nın yılbaşında değil de 7 Temmuz'da gelip aniden istediğiniz hediyeyi vermesi ile aynı hissi uyandırabilir. Uyandırmayadabilir. Zaten uyuyanı uyandıranı Noel Baba da sevmez. Evet, kafamız karışık tıpkı 2025'e mutlu dileklerle ama endişeli giren her insan gibi. Her şeye rağmen yine yeni yeniden iyi seneleeeeer🎉🥳

Hala dümdüz sezon finali.

Siz daha iyi bilirsiniz buraya ne yazılacağını diye düşündüğümüz için, yazmamayı tercih ettik.

14 Şubat, 1 Nisan, 2 Ağustos, 15 Ekim ve 30 Haziran… Her biri birbirinden önemli olan bu günlerin insanlar üzerindeki etkisi nedir, ne değildir, bir konuşalım dedik. Çünkü her bir gün, bir önceki gün ve bir sonraki gün kadar özel mi özel, güzel mi güzel.

Son ana kadar başka bir konu konuşacaklarını bilmeyen bir grup insanın hayvanları konuşmasını içeren bu bölümde, "Hayvanlar ile ilgili kim neyi savunuyor, neden savunuyor, niye?" gibi sorulara bir cevap bulamayacaksınız. Zaten bu soruların cevapları bu podcastte de yok. Kısaca, hayvanlarla ilgili bir bölüm ve ana mesajı, "Hayvanlar sevilir ve sevilmeli," diyebiliriz.

Bir bölüm kapanırsa, başka bir bölüm açılır. Fakat genellikle kapalı bölüme o kadar uzun süre takılırız ki, hangi bölümün geldiğini göremeyiz. İşte bu bölüm, kapanan onca bölümden sonra açılmayı hak eden bir bölüm.